Çiğdem Gezme
Çiğdem gezme,ilkbaharın gelişini müjdeleyen çiğdem adı verilen sarı renkli çiçeğin doğayı sarıya boyamasıyla ortaya çıkan ve çocukların gerçekleştirmiş oldukları bir adettir.Çocuklar önceden hazırladıkları ucu sivrilmiş “çiğdem kazıkları” ile doğadan topladıkları çiğdemleri köye getirirler.Karaçalı adı verilen ağacın dalı kesilerek dikenlerine çiğdemler takılır.Daha sonra çocuklar köy halkını hane hane gezerek kendi aralarında eğlenirler.Bu adetten maksat , baharın geldiği müjdesi ve yine bu mevsimin bolluk ve bereket getirmesi dileğidir.
Grup halinde gezen çocuklardan birisi , çiğdemlerin takıldığı bu dalı eline alarak , hep birlikte ev ev gezerler.Hane sahipleri de bu müjdeli davranış karşısında bulgur , düğürcük ve yağ verirler.Hane önüne gelip kapıyı çalan çocuklar hep bir ağızdan:
Çiğdem çiğdem çiçecik,
Ebem oğlu köçecik,
Çiğdem geldi yapıya,
Bahşiş getirin gapıya.
veya;
Çiğdem çiğdem çiçecik,
Ebem oğlu köçecik,
Yağ verenin oğlu olsun,
Bulgur verenin gızı olsun,
Kız çatlasın ölsün,
Oğlan bize gardaş olsun.
mısralarını söylerler.
Bu sesi işiten hane sahibi kapıya çıkar ve birkaç çiğdem alarak bahşişini verir.Şayet , hane sahibi , cevap vermekte gecikirse , dışarıya çıkmazsa:
Dam başında boyunduruk,
Bekleye bekleye yorulduk,
Bahşiş verirsen giderik,
Yoksa akşama dek dururuk.
Şeklinde mani söylerler.
Toplanan bahşişler grup üyeleri arasında paylaşılır.Bunlar satılarak harçlık edilir.Daha önceden ayrılan yağ , bulgur ve çiğdem bir evde pişirilir ve gençler hep beraber yerler.Buna “çiğdem pilavı” adı verilir.
Say Gezmek
Bu oyun on sekiz yaş grubu kişilerin oynadığı bir oyundur.Yılda bir kez oynanılan bu oyunun zamanı ise şubat ayıdır.Gece oynanılan bu oyun bir nevi , koyunların kuzulamasını müjdeler.Çobanlar sürü sahiplerinden yağ , bulgur toplamak maksadıyla say düzenlerler.Çobanlardan birisi ayı kılığına girerek her tarafına ziller takar.Davar abası giyen bu kişinin yüzüne siyah boya giyilir.Bu kişinin yanında üzerine bürük giydirilen iki tane yenge bulunur.Bunlar kapı kapı gezer ve her kapıda oyun oynarlar.Hane sahipleri de bu kişilerin üzerine evin gezintisinden su dökerler. Çobanlar topladıkları yağ ve bulguru satarak parayı aralarında paylaşırlar.
Çelik-Çomak Oyunu
Gençler hoş bir vakit geçirmek için boş zamanlarında çelik çomak oyunu oynarlar.Bu oyun için “çelik değneği” ve “çeliğe” ihtiyaç vardır.Oyun için yere bir çukur kazılır.Çelik değneği ile ,çelik kaldırılarak uzağa fırlatılır.Rakip oyuncular bu çeliği tutmaya çalışırlar.Eğer tutarlarsa istediği puanı alırlar.Çeliği fırlatan kişinin puanı da sıfırlanır ve bu seferde diğer kişi aynı şekilde çeliği fırlatır.Oyun böyle sürer gider.
Çelik:Değnekle fırlatılan 15.20 cm uzunluğundaki odun parçasıdır.
Aşık Oyunu
Keçinin aşık kemiği ile oynanan bir oyundur.Bu kemiğin bir yanı düz , bir yanı da çukurdur.Oyun iki kişi arasında karşılıklı oynanır.Kemiği ilk atan kişi “alık mı , gırık mı?”diye sorar.Karşısındaki kişi bilirse kazanır ve oyun hakkı bu sefer de bilen kişiye geçer.Bu kişi aynı soruyu sorar ve oyun böyle devam eder. Oyun sonunda en çok ceviz üten kişi birinci olur.Topaç (Maymun) Çevirme
5 ve 10 yaş grupları arasındaki çocukların oynadıkları bir oyundur. “Kamçı” ve “maymun” adı verilen iki kısımdan oluşur.Kamçı, bir değneğin ucuna bağlanan çaputtan meydana gelir.Maymun ise genel olarak meşe ve çamdan yapılır.Maymun 5 cm büyüklüğünde ve ucu sivridir.Tıpkı bir “fol” u andırır.Çocuklar düz bir yerde kamçıyla vurmak suretiyle maymunu dönderirler.Maymunu en uzun süre durdurmadan çeviren çocuk birinci olur.
Eşek Gocurma
Genellikle ilkokul çağı çocuklarının yaptığı bir eğlence türüdür.Damdan eşeğini alan çocuklar hep beraber yola düşer ve yarışa başlarlar.Yarışın en zevkli yanı ise eşeği “dört nala gocurmak” tır.Bu gocurma esnasında eşekten düşme ,kol,bacak kırılması ve kafa yarılmalarının olduğu da görülür. Günümüzde eşeklere gösterilen ilginin azalmasından dolayı bu eğlence türü de ortadan kalkmıştır.Çağ Salıngacı
On sekiz ,yirmi yaş grubu arasındaki gençlerin eğlenmek maksadı ile gerçekleştirdikleri bir çeşit oyundur.Bir araya gelen gençler ,köy dışındaki bir armut veya çördük ağacının yatık dalına kalınca bir urgan bağlayıp, arasına kanı çağı korlar.Salıncağın ortasına en az dört kişi biner.Uç kısmına ise “çağ vuran” birer kişi biner ve salıncağın “çöğmesine” kadar sallanırlar. Genç kızlar ise evlerin çatal kapılarına kurulan çağlarda sallanırlar.
Çöğme:Çökme,yıkılma,bozulma anlamına gelir.